Marmara´nın, Turizm, Bağcılık ve Balıkçılık merkezi Avşa adasının geleceğe dair planlarını oluşturacak raporu taslağı redakte edilerek son haline getirildi.
Avşa´nın geleceğini planlayan raporu Bandırmalı Araştırmacı Gazeteci Metin Akın hazırladı. İşte Marmara´nın turizm cenneti Avşa´yı geleceğe taşıyacak raporun taslağı.
TURİZM, ALTYAPI VE KALKINMA RAPORU
(2014)
Marmara Denizinde güney Marmara takım adaları arasında yer alan Avşa adası İstanbul´a 74 Tekirdağ´a 32 , Karabiga´ya 12, Mürefte´ye 14, Erdek´e ise 16 deniz mili mesafededir. Bölgenin en gözde turizm merkezlerinden biri olan Avşa Adası´nın nüfusu, kış aylarında yaklaşık 2500, Haziran Temmuz ve Ağustos aylarında ise 40-60 bine ulaşmaktadır. Bu rakamlar dikkate alındığında adanın bir yıl boyunca ortalama nüfusunun 12.000 civarında olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Avşa adasında idari ve alt yapı hizmetlerinin sağlıklı olarak verilebilmesi için de bu ortalama nüfusun dikkate alınmasının gerçekçi olacağı düşünülmektedir.
ALTYAPI SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
a) KANALİZASYON SİSTEMİ;
Avşa adasının en önemli alt yapı eksikliği şüphesiz ki, atık su arıtma tesisidir. Ana geliri turizm olan, deniz, kum ve güneşi sunarak geçimini sağlayan bir beldenin kanalizasyon sistemini denize akıtması traji-komik bir durumdur. Aslında bu sadece Avşa adası için değil başta ilçe merkezi Marmara olmak üzere tüm adalar için geçerlidir. Marmara, Avşa, Paşa Limanı ve Ekinlik adalarındaki yerleşim birimlerinin kanalizasyonları denize akıtılmaktadır.
Avşa adasının kanalizasyonu şehir merkezinden 300 metre açıkta Çanakkale boğazına doğru olan dip su akıntısına verilmektedir. Ancak özellikle sert lodos rüzgârının uzun süre esmesi, yüksek dalgaların oluşması durumunda dip akıntısından sızan atık su kokuyla birlikte Avşa adasının batıya bakan ve en uzun plajlarının bulunduğu sahilleri tehdit etmektedir.
Bölgede Mermer üretiminde önemli bir yere sahip Saraylar beldesi atık su arıtma tesisi projesine başlamış ve bitirme aşamasına gelmiş tek yerleşim merkezidir. Bu örneğin adalardaki tüm yerleşim merkezlerinde daha fazla zaman kaybedilmeden uygulamaya geçirilmesi bir zorunluluktur.
b) SU VE DAĞITIM ŞEBEKESİ
Avşa adasının su sorunu, yeni idari yapılanma ile görevi sona eren Avşa Belediyesi´nin takdir edilecek gayretleriyle 18.03 2010 tarihinden itibaren hizmete giren deniz suyu arıtma tesisi sayesinde kalıcı olarak çözüme kavuşmuştur.
Deniz suyu arıtma tesisi içilebilecek kalitede su üretmekte, depolama alanında toplanan su, şebeke sistemi ile konut ve işyerleri ile sokak çeşmelerine dağıtılmaktadır. Bazı bölgelerde su dağıtım şebekesinin yenilenmesi gerekmektedir. Bu sorunlu bölgelerde su eski borulardan dağıtıldığı için zaman zaman sarı renkte akmaktadır.
Sokak çeşmelerinin sayısının artırılmasında, özellikle sahil bandında plaj çıkış yerlerine de çeşmeler kurulmasında plaj kumunun yollara taşınmasının engellemesi açısından büyük fayda görülmektedir.
Değirmen ardı mevkiinde, kumsalın kenarında kurulu olan arıtma tesisi gürültü kirliliği konusunda şikâyetlere yol açmaktadır. Arıtma tesisindeki havalandırma sisteminin çatıya taşınması ve tesis etrafına ses önleyici perde çekilmesi bu şikâyetleri ortadan kaldıracaktır.
c) ELEKTRİK SİSTEMİ
Avşa adasının elektrik sorunu anakaradaki ulusal elektrik şebekesine bağlanan sualtı kablo sistemi ile yıllar öncesinden çözülmüştür. Ancak özellikle son iki yıl içinde, gerek anakaradaki gerekse adadaki dağıtım merkezlerinde sık sık meydana gelen arızalar ciddi zarara neden olmaktadır.
Yoğun sezonda önceden haber verilmeden kısa aralıklarla elektrik kesintileri yaşanmakta bu yüzden sezon boyunca başta klima ve buzdolapları olmak üzere binlerce elektrikli alet bozularak kullanılamaz hale gelmektedir. Elektrik sisteminin, sezondaki kapasiteyi rahatlıkla karşılayacak ve arıza ihtimalini minimuma indirecek seviyede olması gerekmektedir. Bu konuda dağıtıcı firma uyarılarak gerekli tedbirleri sezon başlamadan önce alması sağlanmalıdır.
d) ULAŞIM VE YOLLAR
Avşa adası asfaltlanmış yol bakımından belediyenin takdir edilecek gayretlerine rağmen hala yeterli seviyenin altındadır. Adadaki iki önemli yerleşim merkezini, Türkeli ve Yiğitler mahallelerini birbirine bağlayan yaklaşık 5 kilometrelik anayol en az 3 metre daha genişletilmelidir. Adanın gelecek potansiyeli göz önüne alındığında asfaltlanmış geniş bir çevre yoluna da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yollar yapılırken özellikle kamyon ve TIR´ların kullanımına uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Çevre yolu, sezonda merkezlerdeki kalabalığın adanın diğer koylarına dağıtılmasında ve yeni cazibe alanları yaratılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Böylece merkezdeki yığılma engellenecek ve daha kaliteli bir hizmetin verilmesinin önü açılacaktır.
Avşa merkezindeki sahil yürüyüş yolu ile iskele meydanı mevcut küçük taş kaplama yerine karo taş kaplama ile değiştirilmelidir. Küçük taş kaplamada yolun temizliği son derece zor olmakta ayrıca turistlerin tekerlekli valiz taşımalarını ve topuklu ayakkabı ile yürümelerini güçleştirmektedir.
Özellikle merkez bölgesindeki zaten dar olan ara sokaklar turizm sezonunda araçların gelişigüzel park etmeleri yüzünden adeta kullanılamaz hale gelmektedir. Ara sokaklarda en azından gündüz saatlerinde araçların park etmesinin engellenmesi için ücretli park yeri uygulamasına geçilerek araç sahipleri ana park yerlerine yönlendirilmelidir.
Sokak tabelaları bir reklam şirketiyle anlaşma yapılarak tek tip hale getirilmeli ve görünebilir yerlere yerleştirilmelidir. Sokak tabelalarının yanlış yerlere yerleştirilmesi yüzünden ada dışından gelenler adres bulmakta zorlanmaktadır.
Avşa iskele meydanında adanın genel haritası ile mahalle sokaklarının görülebileceği bir panonun asılmasında büyük fayda vardır. Bu panolar ayrıca adanın değişik yerlerinde de konulabilir.
e) DENİZ ULAŞIMI
Deniz ulaşımı konusunda sezonda fazla sorun yaşanmamakla birlikte yetersizlik göze çarpmaktadır. Mevcut durumda adalara ulaşım İstanbul, Mudanya, Tekirdağ ve Erdek olmak üzere 4 ana merkezden yapılmaktadır. İstanbul ve Mudanya seferleri deniz otobüsleri ile sadece yolcu, diğer seferler ise feribotlarla gerçekleştirilmektedir.
Adalara ulaşımda en azından sezon içinde sadece yolcu taşımacılığının ön plana çıkarılması turizmin gelişmesi açısından daha uygun görülmektedir. Erdek?Avşa-Marmara ve Tekirdağ-Marmara ? Avşa hattında sadece yolcu taşımacılığı yapacak gemi veya deniz otobüsü seferleri Adaların turizmine önemli katkı sağlayacaktır. Böylece hem bu hatlardaki yolculuk süreleri kısalacak hem de adalardaki araç trafiği hafifleyecektir.
Avşa adasına Erdek´ten seferler yıl boyunca devam ederken İstanbul ve Mudanya bağlantıları ise maalesef sadece yaz aylarında gerçekleşmektedir. Tekirdağ bağlantısı da bahar aylarında haftada 2 kış aylarında ise haftada 1 sefere düşmektedir. Kış aylarında Tekirdağ seferlerinin büyük bir bölümü de olumsuz hava koşulları, bakım ve onarım gerekçeleriyle yapılmamaktadır. Kış aylarında özelikle Tekirdağ bağlantısı büyük önem taşımaktadır. Bu hatta çalışan firmalar, kış aylarında en azından haftada 2 sefer yapmalı ve seferleri aksatmamaları konusunda uyarılmalıdır.
Ayrıca adaların anakara ile bağlantı noktalarının çeşitlendirilmesi konusu da gündemde tutulmalı ve Narlı, Karabiga, Mürefte ve Şarköy bağlantılarının rantabilitesi araştırılmalıdır.
Deniz ulaşımında bir önemli sorun da, bazı gemilerin hız ve önlerindeki dalgakıranların yarattığı dalgalar yüzünden sahil bandında hem ekolojik dengeyi hem de insanların can ve mal güvenliğini tehdit etmesidir. Bazı gemiler adaya yaklaşırken kıyı bandına çok yakın olarak seyir yapmaktadır. Yarattığı dalgalar deniz suyunun 3-5 metreye kadar plaja taşmasına yol açmakta bu durum da deniz kenarında bulunan özellikle çocuk ve yaşlılar ile yüzme bilmeyen kişilerin can güvenliğini tehdit etmektedir. Gemi pervanelerinin yarattığı girdaplar da sığ bölgelerde deniz dibini kabartmakta ve denizi bulandırmaktadır.
Gemilerin Avşa iskelesine yaklaşma güzergâhları Liman başkanlığı, Kıyı Emniyet ve Sahil Güvenlik teşkilatlarının yönlendirmesi ile bu olumsuz durumları ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
f) ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE ÇÖP SORUNU
Yaz sezonunda Avşa adasında ciddi miktarda çöp üretimi olmaktadır. Bu çöplerin çevre duyarlılığı ön planda tutularak toplanması depolanması ve imhası büyük önem taşımaktadır.
Yiğitler ile Türkeli mahallerinden toplanan çöpler iki ayrı depolama merkezine taşınmaktadır. Bu da iki ayrı yerde çevre sorunu yaşanmasına neden olmaktadır. Öncelikle adada tek bir çöp toplama alanı tespit edilmeli ve mümkün olan en kısa zamanda da bir çöp ayıklama ve geri dönüşüm tesisi kurulmalıdır.
Yaz aylarında çöp konteynerleri yetersiz kalmakta konteynerlerin etrafında çöp yığınları oluşmaktadır. Konteynerlerin dışına bırakılan çöpler, ayrıca sokak hayvanları tarafından dağıtılarak cadde ve sokaklara yayılmakta bu da çevre kirliliği yarattığı gibi bir turizm bölgesine hiç yakışmayacak görüntüye yol açmaktadır.
Oluşacak maliyetin en azından bir bölümü işyerleri ve konutlardan alınan çöp vergilerine yansıtılarak kapalı çöp konteynerlerinin sayısı artırılmalıdır. Çöp toplama saatleri yeniden düzenlenerek çöp kamyonlarının daha fazla sefer yapması sağlanmalıdır.
Belirli yerlere kâğıt ve plastik ürünler için özel ayrı konteynerler koyularak hem çevre bilincinin geliştirilmesine hem de bu atıkların değerlendirilmesine katkı sağlanmalıdır. Ayrıca başta otel motel ve pansiyonlar olmak üzere işyerlerine ve merkezde belirli yerlere kutular yerleştirilerek çevre için büyük bir risk teşkil eden kurşun içerikli kullanılmış pil ve aküler toplanmalıdır.
Çöp toplama kamyonlar da boya ve resimlerle en azından sevimli hale getirilerek görüntü güzelliği yaratıla bilinir.
İskele meydanı, cadde ve sokaklar ile plajlardaki çöp kovaları da yetersiz kalmaktadır. Torbalı ve kapalı çöp kovaları, sayıları artırılarak insanların rahatlıkla ulaşabileceği yerlere yerleştirilmelidir. Çevrenin temiz tutulmasına yönelik sloganların yer alacağı panoların kurulması da önemli fayda sağlayacaktır.
Maalesef adaya gelen misafirlerin bir bölümü de çevreye gereken duyarlılığı göstermemektedir. İki adım ötesinde bir çöp sepeti olmasına rağmen elindeki boş pet şişeyi veya yiyecek atıklarını plaja bırakanların sayısı azımsanamayacak düzeydedir. Özellikle merkezden uzaktaki koy ve kayalıklarda yığılmış plastik atıklar, pet şişeler ve naylon torbaların oluşturduğu görüntüler insanın içini sızlatmaktadır.
Çevre temizliğinin tüm sorumluluğunu belediyeye yüklemek haksızlıktır. Bu konuda insanlarımızın çevre bilincinin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Yaz sezonunda belirli günlerde belediyenin öncülüğünde sivil toplum kuruluşları, gönüllüler ve halkın katılımı ile ?Doğaya saygı? sloganı altında çevre temizliği etkinlikleri düzenlenebilir. Bu etkinlikler hem insanlar arasındaki dayanışma ruhunun ve çevre bilincinin gelişmesine hem de çevrenin temizlenmesine katkı sağlayacaktır.
İSKELE MEYDANI VE SAHİL DÜZENLEMESİ
İskele meydanı ve sahil düzenlemesi Avşa adasının acil çözülmesi gerekli sorunları arasında ilk sırada yer almaktadır. Adanın vitrini sayılması gereken iskele meydanında gerek yapısal gerekse insani açıdan tam bir karmaşa yaşanmaktadır. Paslı demir bariyerler, sıvaları dökülmüş boyasız ve çatısız binalar, kırık plastik sandalyeli özensiz çay bahçeleri, etrafa bağıran güvenlik görevlileri, insanların elinden valizleri kaparak onları kendi anlaştığı otel veya pansiyona götürmek için kandırmaya çalışan komisyoncular, müşteri avına çıkmış pansiyoncular, feribotla gelmiş ancak dar yol yüzünden arka tarafa geçemediği için iskele meydanında sıkışıp kalmış tır ve kamyonlar ile sıcak ve kargaşadan bunalıp gerginleşmiş insanlar arasında çıkan kavgalar?
Turistlerin adanın vitrininde karşılaştıkları bu manzara Avşa´nın turizm hedefine maalesef yakışmamaktadır.
İskele meydanı acil olarak Avşa adasının turizm hedeflerine yakışır bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Yolcu geliş, yolcu gidiş, yolcu karşılama, yolcu uğurlama alanları net olarak belirlenmeli bu alanların dışına taşmalara izin verilmemelidir.
Alanların sınırları, toplama kamplarını andıran demir kafes bariyerler yerine ağaç veya bitki çitleriyle ayrılabilir. İskele girişine her taraftan görülebilecek bir yere Gemi sefer tarifeleri, bilet fiyatları, rötar veya sefer iptal bilgilerini içeren ışıklı bir tabela yerleştirerek gereksiz kalabalık oluşmasının önüne geçilmelidir.
İDO, BUDO ve diğer yolcu gemileri ile feribotlar için tek tip bilet satış kulübeleri kurulmalı bu kulübeler çevre ile uyumlu ağaç prefabrik malzemeden üretilmelidir. Mümkün olursa gemi şirketlerinin birbirleriyle anlaşması sağlanarak her şirket için ayrı ayrı değil çok gişeli tek ortak bir bilet satış merkezi kurulabilir. Böylece hem personel hem de yer tasarrufu yapılacaktır.
Meydana turistlere her konuda yardımcı olacak bir turizm danışma bürosu kurulmalı bu konuda sivil toplum örgütleriyle işbirliğine gidilmelidir.
İskele meydanı turizm sezonunda araç trafiğini karşılayacak kapasitede değildir. Meydanı arka meydana bağlayan dar yol yüzünden araçların giriş ve çıkışları tam bir kaosa yol açmaktadır.
İskele meydanının 1 Haziran ? 15 Eylül tarihleri arasında sadece yolcu geliş gidişine açık tutularak araç trafiğine tamamen kapatılması adaya araç girişlerinin Yiğitler balıkçı barınağındaki iskeleden gerçekleştirilmesi kısa vadede de olsa gerçekçi bir çözüm yolu olacaktır. Yiğitler balıkçı barınağını işleten su ürünleri kooperatifi feribot ve yolcu gemisi yanaşma izni almak için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalara destek verilmeli ve Yiğitler balıkçı barınağı limanı bir an önce adanın araç girişi için devreye sokulmalıdır. Araç trafiğinin Yiğitler balıkçı barınağı limanına aktarılması Yiğitler mahallesini de bir cazibe merkezi haline getirerek ekonomisine de önemli bir katkı sağlayacaktır.
Uzun vadede ise adanın, uzmanlarca belirlenecek uygun bir yerine yeni bir feribot limanı ve limanı yerleşim merkezlerine bağlayan geniş yollar yapılarak trafik sorunu kalıcı olarak çözülmelidir.
İskele meydanındaki çay bahçeleri kafe ve pasta haneler de yapısal olarak yeniden düzenlenmeli adaya yakışır bir yenileme ile görüntü kirliliği ortadan kaldırılmalıdır. İskele meydanındaki kafe, çay bahçesi ve pasta hanelerin amaçları dışında faaliyet göstermeleri de engellenmelidir.
Sahil şeridi üzerindeki binalar da ada vitrininin fonunu oluşturmaktadır. Bu binaların da en azından ön taraflarının adaya yakışır bir şekilde dış cephe kaplama sistemleriyle birbirlerine uyumlu şekilde restore edilmesi, çıkmalara ve balkonlara görüntü kirliliğini engelleyecek şekilde tentelerin kurulması ve çiçeklendirilmesi, çatılar ve terasların çevreye uyumlu hale getirilmesi teşvik edilmelidir.
Belediyenin girişimi ile bu bina sahipleri ikna edilerek asgari maliyet ile bu proje tek elden gerçekleştirilebilir. Belediyeler projeye katılan bina sahiplerini emlak vergisi indirimi ile teşvik edebilirler. Ayrıca bu konuda Türkiye´deki kalkınma ajansları aracılığı ile Avrupa Birliği fonlarında da mali destek sağlanabilir.
PLAJLARIN DURUMU
Avşa adasındaki plajlar maalesef profesyonel anlamda işletilmemekte, plaj işletmeciliği sadece şezlong şemsiye kiralanması ve plajın temizlenmesi olarak görülmekte, yüksek fiyat tarifesi yüzünden de turistlerin şikayetine yol açmaktadır.
Plaj işletmeciliğinin en önemli kuralları arasında cankurtaranlar, soyunma kabinleri ile seyyar tuvalet ve duşlar yer almaktadır. Ancak bunların hiç biri Avşa plajlarında mevcut değildir. Adaya günü birlik gelen turistler, evleri plaja uzak olanlar bu eksiklikleri en fazla hissedenlerdir. Şemsiye ve şezlongların tek tip olmaması bir düzen içinde yerleştirilmemesi de ciddi bir görüntü kirliliği yaratmaktadır.
Halkın kullanımına açık olan plajların gelişmiş turistik bölgelerdeki gibi yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır.
Özellikle merkez plajın sınırları, şezlong şemsiye ile havlu alanları net olarak belirlenmelidir. Merkez plaja, uygun aralıklarla cankurtaran kuleleri, soyunma ve duş kabinleri ile seyyar tuvaletler yerleştirilmelidir. Plajlar, yap işlet devret sistemi ile veya Belediye bünyesinde kurulacak bir şirket üzerinden profesyonel bir şekilde işletmeye açılmalıdır. Bu konuda zaman kaybedilmeden hukuki zemin araştırılarak uygulamaya 2014 sezonundan itibaren geçilmelidir.
Plajlardaki şezlong ve şemsiyelerden yararlanma konusunda ruhsatlı otel, motel apart ve pansiyon işletmecilerine ayrıcalık ve öncelik tanınarak yardımcı olunmalıdır.
TURİZM HİZMETLERİNDEKİ SORUNLAR VE KONAKLAMA TESİSLERİNİN DURUMU
a) ADA TURİZMİNE GENEL BAKIŞ
Avşa adası çoğunlukla iç turizme yönelik bir turizm merkezi olanak dikkat çekmektedir. İç turizmde turizm sezonu genelde ilköğretim, lise ve üniversitelerin faaliyet ve tatil takvimleriyle yakından alakalıdır.
Lise ve üniversite sınavları, eğitim yılının açılış ve kapanış tarihleri, yaz tatili planları yapanların öncelikle göz önünde bulundurduğu etkenlerdir. Bu durum değerlendirildiğinde adada turizm sezonunun 15 Haziran ile 25 Ağustos tarihleri arasında yani 65 gün olduğu görülmektedir. Konaklama yerlerindeki doluluk oranları göz önüne alındığında bu sürenin en fazla 40 gününün yoğun sezon geriye kalan 25 gününün de yarım sezon olarak geçtiği ortaya çıkmaktadır.
Otel, motel, apart ve pansiyonların bu 65 günlük sezon içerisinde ortalama doluluk oranı yüzde 50-60 olarak gerçekleşmektedir. Adada kayıtlı konaklama tesislerinin toplam yatak kapasitelerinin büyük bir bölümünü pansiyonlar oluşturmakta bunu sırasıyla apart, motel ve oteller takip etmektedir.
Otel, motel apart ve pansiyonlar genelde küçük aile işletmesi olarak faaliyet göstermektedir. Sezonun kısa oluşu, anakaraya göre yüksek maliyet ve karlılık oranın düşüklüğü işletmecileri zora sokmaktadır. İşletmeciler sezonluk kazançlarıyla ancak kışlık geçinme masraflarını karşılamakta ve yatırımlarını sadece ayakta tutabilmektedirler. Büyük turizm yatırımcıları da aynı gerekçelerden dolayı adalara ilgi göstermemektedir.
Mevcut küçük işletmelerinin yatırımlarını geliştirmeleri ve büyük turizm yatırımcılarının bölgeye çekilmesi için adaların kalkınmada öncelikli bölge statüsüne alınması ve tüm yatırımcıların teşviklerle desteklenmesi gerekmektedir. Adalara yapılacak yatırımlara vergi muafiyetleri getirilmesi veya vergi oranlarında indirime gidilmesi, elektrik ve su fiyatlarının düşürülmesi nakliye ücretlerinin asgariye çekilmesi adaları yatırım açısından cazip hale getirecektir. Adalara büyük yatırımların girmesi sezonun uzamasına da önemli katkı sağlayacaktır.
Detaylı bir araştırma yapılmamasına rağmen gözlemlerimiz adalarda tatile gelen ortalama turist profilinin gelir düzeyi bakımından orta ve alt gruptan eğitim düzeyi olarak da lise dengi okul mezunu olduğunu ortaya koymaktadır. Üst gelir düzeyli ve yüksek öğretim mezunu turist oranının her geçen yıl giderek düştüğü tahmin edilmektedir. Yaş gruplarına göre ise ilk sırada 15-25 yaş grubu yer almaktadır. Bunu sırasıyla 35-45, 45 ve yukarı ile 25-35 yaş gurupları izlemektedir.
Kaliteli turistin bölgeye çekilmesi için kaliteli hizmet anlayışının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Burada kaliteli turist nitelemesinden kastımızın ?Zengin turist? olduğu algılanmamalıdır. ?Kaliteli turist?, gelir düzeyi ne olursa olsun, insana ve yasalara saygılı, çevreye duyarlı ve kültürlü kişi olarak tanımlanmıştır.
Adaya gelen turistler arasında ayrıca suç işleme potansiyeline sahip kişilerin sayısında da son yıllarda maalesef önemli bir artış gözlemlenmektedir.
Adalar turizm alanında bir çiçek buketi gibi değerlendirilmelidir. Adalar turizmde birbirinin rakibi değil tam tersine birbirinin tamamlayıcısı konumunda olmalıdır. Avşa adasına gelen turistten Marmara ve ekinlik adaları, Marmara´ya gelen turistlerden de Avşa ve ekinlik adaları yararlanabilmelidir.
Bunun sağlanabilmesi için turizm büroları ile sivil toplum kuruluşları devreye sokularak adalar arasında koordinasyon ve ulaşım ağının kurulması gerekmektedir.
Yaz sezonunda Avşa ?Ekinlik ?Marmara hattında ring seferi yapan bir yolcu gemisi, bölgeye gelmiş olan turistlere tüm adaları ziyaret etme ve tanıma imkânı yaratacaktır. Mevcut durumda turistler ulaşım zorlukları yüzünden tatillerinin tamamında sadece geldikleri adada kalmaktadır. Bu konuda Avşa adasındaki otel Motel apart ve pansiyon işletmecileri ve turizm şirketleriyle Marmara adasındaki meslektaşları arasında işbirliğinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir.
b) OTEL MOTEL APART VE PANSİYON STANDARTLARININ BELİRLENMESİ VE DENETİM
Adanın önemli sorunlarından biri de konaklama yerlerindeki standartların düşüklüğüdür. Otel, motel, apart ve pansiyonların fiziki yapılarının asgari konumları belirlenmeli ve sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
Odaların, duş tuvalet ve mutfakların asgari metrekareleri aydınlatma durumları, temizlik kriterleri, asgari donanımların neler olacağı net olarak tespit edilmelidir. Standartlara uymayanlar hakkında yaptırıma gidilmelidir.
Maalesef adadaki konaklama yerlerinin bir bölümü asgari standartlardan son derece uzak ve ilkel bir görünüm arz etmektedir.
Özellikle mutfağı içinde olan pansiyonculuk anlayışından zaman kaybedilmeden vazgeçilmelidir. Tek bir odanın içinde hem mutfak hem yatakların bulunması gerek sağlık, gerek yaşam güvenliği gerekse çağdaş turizm anlayışı açılarından kabul edilemez bir durumdur. Mutfak ve yatak odalarının ayrı olduğu yerlere Apart işletmeciliği belgesi verilmelidir.
Mimari ve hizmet anlayışı ile örnek teşkil edecek otel motel apart ve pansiyonlar her yıl düzenlenecek bir turizm festivali kapsamında sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde çeşitli kategorilerde ödüllendirilerek teşvik edilmelidir.
Tüm bunların yanında adaların tarihi ve kültür değerlerinin ortaya çıkarılması için girişimde bulunulmalıdır. Adalar bu konuda büyük bir potansiyele sahiptir. Arkeolojik çalışmalar ve tarih araştırmaları ile kültür turizminin geliştirilmesi adalardaki sezonun uzamasına önemli katkı sağlayacaktır.
Tarih ve kültür araştırmaları kapsamında adalardaki ilk yerleşimcilerin mimari yapıların planları ve yapım malzemeleri belirlenmelidir. Yeni yapılaşmada veya mevcut mülklerin restorasyonunda tarihi değerlere uygun bu mimari planları uygulamak isteyenler desteklenmelidir.
Akdeniz turizminde önemli paya sahip olan İspanya, İtalya ve Yunanistan´daki gibi pencere balkon ve terasların çiçeklendirilmesi özendirilmelidir.
c) KAÇAK PANSİYONCULUK VE KOMİSYONCULAR
Avşa adasında kayıtlı ve ruhsatlı konaklama tesislerindeki toplam yatak kapasitesi toplam 8000 civarındadır. Bunun yanında kaçak ve ruhsatsız olarak faaliyet gösteren villa evlerdeki toplam yatak sayısının ise en az 35 000 olduğu tahmin edilmektedir. Aradaki bu uçurum haksız rekabete yol açmakta vergisini ödeyen kayıtlı işletme sahipleri adeta cezalandırılmaktadır.
Kayıt dışı ekonomi içinde faaliyet gösteren kaçak pansiyonculuk yüzünden hem devlet gelir olarak zarar görmekte hem de asayiş açısından büyük bir tehdit ortaya çıkmaktadır. Kaçak pansiyonlar müşterilerin kimliklerini kayıt altına almadıkları için kimlik bildirim yasasını ihlal etmektedir. Bu durum sayesinde Avşa adası, herhangi bir suçtan aranan kişiler için rahatlıkla barınabilecekleri bir yer haline gelmiştir.
Kaçak pansiyonların faaliyetlerinin daha fazla zaman kaybedilmeden engellenmesi gerekmektedir. Bunun için;
1) Ruhsatsız konaklama yerlerinin internet ve diğer medya üzerinden yaptığı reklamlarının önü internet sitesi ve medya yöneticilerine baskı yapılarak kesilmelidir.
2) Belediye, maliye ve güvenlik ekipleri tarafından sık sık kontroller yapılarak tespit edilmiş kaçak pansiyonlar hakkında yasal işlem uygulanmalıdır
3) Kaçak pansiyon işleticilerinden kayıt altına girmek isteyenlere yasal ve bürokratik engelleri aşmaları konusunda yardımcı olunmalıdır
4) Yasalara göre bir villanın pansiyona dönüştürülmesi için plan ve cins değişikliği tadilatı gerekmektedir. Bu da kişiye ciddi bir mali külfet yüklemektedir. Bu maliyetin asgariye düşürülmesi için yasal zemin oluşturulmalıdır. Örnek olarak belediye meclisleri ?Ev tipi pansiyonculuk? adı altında yeni bir kategori oluşturarak belirleyeceği standartlar üzerinden 10 yatağa kadar olan evlere ?Ev tipi pansiyonculuk? ruhsatı verebilir. Vergi ve muhasebe hizmetleri yükünün azaltılması için de bu tip pansiyonculuk ?Götürü vergilendirme ? kapsamına alınabilir.
5) Kaçak pansiyonlar müşterilerinin büyük bir bölümünü iskele meydanında gemi geliş saatlerinde faaliyet gösteren komisyoncular aracılığıyla bulmaktadır. Komisyonculuk faaliyetleri ada turizmine ciddi şekilde zarar vermektedir. Bu kişiler hal hareket ve ısrarcı tavırlarıyla hem adaya gelen turistleri rahatsız etmekte hem de haksız rekabeti körüklemektedir. Komisyoncuların faaliyetlerinin kesinlikle engellenmesi gerekmektedir.
Kaçak pansiyonculuk ve komisyoncularla mücadelede belediye kaymakamlık, jandarma ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğine gidilmeli gerekirse sadece bu konu için özel bir komisyon oluşturularak çalışma programı hazırlanmalıdır.
d) TURİZM SEZONUNUN UZATILMASI VE ALTERNATİF TURİZM İMKÂNLARI
Turizmi sezonunun açılış ve kapanış tarihlerinin net olarak belirlenerek bu tarihler arasında her türlü inşaat, bakım onarım işlemleri yasaklanmalıdır. Sezonun açılışından önce turizm işletmecileri ile idari yetkililer bir araya gelerek sezonla ilgili görüş ve düşüncülerini anlatmalı yaşanabilecek sorunların çözümü konusunda neler yapılabileceği tartışılmalıdır. Böylece karşılıklı bilgilendirme sayesinden bir çok sorunun daha kolay bir şekilde çözümünün zemini hazırlanacaktır. Her yıl sezon başında geleneksel olarak bu toplantıların yapılmasında büyük fayda vardır.
Turizm sezonunun uzatılmasında alternatif turizm imkânlarının değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Bölgemiz yamaç paraşütü, jip veya atv safarileri, doğa yürüyüşleri, doğal bisiklet ve motosiklet parkurları, su sporları, sualtı sporları, sörf ve yelkencilik, amatör balıkçılık gibi alternatife turizm imkânlarına fazlasıyla sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için harekete geçilmeli alternatif turizme yatırım yapmış kişi ve kuruluşlar her açıdan desteklenmelidir.
Avşa yat limanı yıllardır sahipsiz bir şekilde kaderine terk edilmiş vaziyettedir. Avşa ekonomisine milyonlarca liralık katkı sağlayabilecek kapasitedeki bu limanın daha fazla zaman kaybedilmeden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Marmara, Avşa, Ekinlik ve Paşa limanı adaları doğal plaj ve koyları ile özellikle yatçılar için öncelikle tercih edilecek merkez haline gelebilir. Yat turizmi bölgenin kalkınmasına önemli katkı sağlayacak potansiyele sahiptir. İstanbul´a olan yakınlığı da göz önüne alındığında yat kulüpleriyle bağlantı kurularak yarışlar ve mavi turlar gibi etkinlikler düzenlenebilir. Tekne sahiplerinin bölgeye çekilmesi kaliteli turizm hizmeti anlayışının gelişmesini de teşvik edecektir. Yiğitler, Marmara, Asmalı, Gündoğdu, Çınarlı ve Saraylar Balıkçı barınakları da yat turizmi sayesinde önemli bir gelir imkânı bulacaktır.
Bölgemizin sualtı sporları alanında da önemli bir potansiyeli vardır. Temiz ve berrak sular, kayalık dip yapısı, deniz canlıları çeşitliliği ve kolay ulaşım imkânları göz önüne alındığında bölge sualtı sporcuları için bir cazibe merkezi olabilir.
Bu konuda uygun alanlara batırılacak batıklar, dalgıç okullarının desteklenmesi ve bölge sualtı zenginliğinin ülkemiz ve uluslararası pazarda tanıtımı önem kazanmaktadır.
e) SOSYAL TURİZM VE SAĞLIK HİZMETLERİ
Adaların yaz ile kış ayları arasındaki nüfus farkının asgariye indirilmesi ve sezonun uzatılması için sosyal turizmin gelişmesinin de önemli bir etken olacağı düşünülmektedir. Adaların sadece yaz aylarında değil tüm yıl boyunca yaşanabilecek bir bölge haline dönüştürülmesi nihai hedef olarak belirlenmelidir.
Adalarda yazlıkları bulanan özellikle emeklilerin adalarda daha uzun süne kalmaları için gerekli altyapı oluşturulması önem taşımaktadır. Emekliler için önceliğin sağlık hizmetleri olduğu bilinmektedir.
Avşa adasında sağlık hizmeti bir sağlık ocağı ve 112 acil servis ekibi ile gerçekleştirilmektedir. Tek doktorlu sağlık ocağı kış aylarında ihtiyacı belli ölçüde karşılamakta ancak yaz aylarında personel takviyesine rağmen yeterli olmamaktadır.
Sağlık ocağının en azından bir polikliniğe dönüştürülmesi, doktor sayısının artırılması ve acil müdahalenin yapılabileceği bir ameliyathane ile ön tetkikler için gerekli tıbbı cihaz ve gereçlerle donatılması ada halkı için bir güven unsuru olacaktır.
Acil ciddi durumlar için mevcut deniz ambulansının yanı sıra bir helikopter ambulansın da adalara konuşlandırılması önem arz etmektedir.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Avşa adasında genel güvenlik jandarma tarafından karşılanmaktadır. Ancak özellikle yaz aylarındaki nüfus artışı göz önüne alındığında takviyelere rağmen ciddi bir personel yetersizliği göze çarpmaktadır.
Yaz aylarında Avşa jandarma komutanlığı ortalama 900 civarında olay ihbarı almaktadır. Bu ihbarların büyük bir bölümü küçük anlaşmazlıklar veya jandarmanın görev alanı dışındaki konulardır. Jandarma ekipleri zaten sayı olarak yetersiz personele rağmen bu ihbarları değerlendirmek zorunda kalmakta ve ciddi bir işgücü kaybına uğramaktadır.
Sezon boyunca yaklaşık 250´ye yakın olay savcılığa intikal etmektedir. Bunlardan 150´ye yakınını hırsızlık, gasp, kavga, yaralama ve cinayet gibi asayiş olayları ile uyuşturucu suçları oluşturmaktadır.
Jandarmadan 20 kişilik bir personelle hem bu olaylara müdahale etmesini hem kontrol görevini yerine getirmesini hem de suç önleyici tedbirler almasını beklemek haksızlık olacaktır. Yaz aylarındaki nüfus göz önüne alındığında personel başına 2500 kişi düşmektedir.
1 Haziran -15 Eylül tarihleri arasında Jandarma personel sayısının en az 2 katına çıkarılması, sivil istihbarat ve motorize ekiplerle desteklenmesi adanın huzur ve güvenine önemli katkı sağlayacaktır.
Hırsızlık ve kapkaç olaylarına karşı plajlarda özel güvenlik veya plaj jandarması ekiplerinin devriye gezmesi de önem arz emektedir.
BÖLGESEL ÜRÜNLER FUARI VE KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ
Yüzbinlerce turist her yıl adamızı ziyaret etmektedir. Bu durum aslında başta ilçe merkezi Marmara olmak üzere tüm bölge için de önemli bir pazarlama avantajı yaratmaktadır. Marmara, Ekinlik ve Avşa adalarında turizm dışındaki ürün ve hizmetlerin pazarlanması bölgesel ekonominin kalkınmasına ciddi bir katkı sağlayacaktır.
Bölgemizde tatil yapan turistler arasında işadamlarının da olduğu unutulmamalıdır. Bu işadamlarıyla bölgemizdeki üreticileri bir araya getirerek tanıştırmak bölgemizin üretim potansiyelinin daha aktif olarak değerlendirilmesini sağlayacaktır.
Avşa adası bu ürünler için yaz aylarında bir tanıtım merkezi olarak düşünülebilir. Belirlenecek bir alanda yaz ayları boyunca açık kalacak bir fuar merkezi kurulabilir. Bu fuarda bölgede üretilen tüm ürünlerin tanıtım ve pazarlaması yapılabilir. Mermer, Şarap, Zeytin, Zeytinyağı, Koruk suyu, tuzlu balık, Ada çayı kekik gibi doğal tarım ürünleri ve bölgeye özgü hediyelik eşyaların üreticileri bu fuarda ürünlerinin tanıtım ve pazarlamasını yapma şansını yakalayacaklardır.
Avşa adası üretim, bakım ve onarım alanlarında çalışan esnaf ve zanaatkarlar için küçük bir sanayi sitesine ihtiyaç duymaktadır. Bu işyerlerinin belde merkezinde dağınık olarak faaliyet göstermeleri çevre, gürültü ve görüntü kirliliğine yol açarak turizmi olumsuz yönde etkilemektedir. Mobilya atölyeleri, sıhhi tesisatçılar, Elektrikçiler, demirciler, plastik doğramacılar ile bisiklet, motosiklet ve oto tamircilerini bir araya getirecek küçük sanayi sitesi yeni bir cazibe merkezi olarak da hem ada ekonomisine hem de burada faaliyet gösteren esnafa fayda sağlayacaktır.
Yaz aylarında adada başta gıda maddeleri olmak üzere ciddi bir tüketim gerçekleştirilmektedir. Adadaki işyerleriyle çalışan toptancılar dağıtımlarını direk olarak kamyon ve tırlarla yapmaktadır. Bu da yerleşim merkezinde trafik sorununa ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır. Toptan mallar için adanın uygun bir yerine depoların bulunduğu bir merkezin kurulması dağıtımların küçük araçlarla bu merkezden yapılması bu sorunları ortadan kaldıracaktır.
(Bu rapor Avşa adasının alt yapı, turizm ve sosyal sorunlarının tespit edilerek çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Avşa Otel Motel Apart ve Pansiyoncular Derneği (AMOP) adına AMOP Başkanı Metin Akın tarafından hazırlanmıştır)